Çalışma Koşulları
Çalışma Koşulları
İş Sağlığı ve Güvenliği Sistemleri Çerçevesinde Tarım İşçilerine Sağlanması Gereken Çalışma Koşulları
1. İçme Suyu:
Tarım işçilerine (hasat dönemleri genellikle yaz mevsiminde olduğu göz önüne alınarak) temiz içme suyu sağlanmalıdır. Tarım arazilerinde çoğunlukla içme suları olarak kullanılan kuyu sularının yoğun zirai ilaç ve kimyasal gübre kullanımından dolayı yılda en az 2 kere (hasat öncesi ve hasat sonrası) analiz ettirilmesi ve kontamine bir sonuç elde edilirse ilgili kurumlara başvurularak klorlanması, aksi halde içme suyu olarak kuyu sularının kullanımından kaçınılması gerekmektedir. İçme suyu analizlerinde bakılması gereken parametreler: 1,2-Dikloretan, Akrilamid, Amonyum (NH4), Antimon (Sb), Arsenik (As), Bakır (Cu), Bor (B), Bulanıklık, Civa (Hg), Demir (Fe), E-Koli, Enterekok, Florür (F), İletkenlik, Kadmiyum (Cd), Kalsiyum (Ca+2), Klorür (Cl), Koku, Krom (Cr), Kurşun (Pb), Magnezyum (Mg), Nitrat (NO3), Nitrit (NO2), pH, Potasyum (K), Renk, Siyanür, Sodyum (Na), Sülfat (SO4), Tat, Tetrakloreten ve Trikloreten, Toplam Koliform Bakteri, Toplam Organik Karbon (TOK), Toplam Pestisit, Toplam Trihalometan'dır.
Bu parametrelerden ağır metallerin (arsenik, kurşun, civa, siyanür, kadmiyum, vd) temizliği ülkemiz şartlarında mümkün değildir. Türkiye’de su kirliliği için ilgili kurumların müdahale yöntemi klorlamadır. Ancak, unutulmamalıdır ki; klorlama ile sadece bakteriyel patojenlerin (koliform bakteri, enterekok, vb) temizlenmesi mümkün olup, ağır metaller için etkili bir yöntem değildir.
2. Temel İhtiyaç Alanları:
Mevsimlik tarım işçileri düşük gelir seviyesi ve yemek hazırlama süresinin kısıtlı olması gibi nedenlerde yetersiz beslenmekte ve gıda güvensizliği ile karşı karşıya kalmaktadır. Tarım işçileri arazilerde konaklıyorsa (çadır, prefabrik ev, konteynır ev, vd) işçilerin ihtiyaç duyduğu ekmek ve yemek pişirme, çamaşır ve bulaşık yıkama ile tuvalet ve banyo mahalleri gibi asgari ihtiyaçların karşılandığı alanlar sağlanmalıdır. Bu koşullar, “Mevsimlik Gezici Tarım İşçilerinin Çalışma ve Sosyal Hayatlarının İyileştirilmesi Genelgesi”nde güvence altına alınmıştır.
3. Dinlenme Yerleri; Gölgelik Alanlar:
Çalışma koşullarından kaynaklanan tehlikelerin yanı sıra, işçilerin dinlenme molalarını altında geçirebileceği bir ağaç gölgesi ya da tente, çardak gibi bir yerin olmaması, zaten bütün gün aşırı sıcakta çalışan işçilerin, mola zamanlarını da yeterince insani bir ortamda geçirmemelerine sebep olmaktadır. Uzun çalışma saatleri ve kötü çalışma koşulları yetişkinler için bile zorlu bir çalışma ortamı sunarken, çocukların bu koşullarda çalışıyor olmaları çocukların hem fiziki hem de ruhsal gelişimlerini olumsuz etkilemektedir.
Büyük arazilerde çalışan tarım işçileri dinlenmek için mola verdiğinde bulunduğu alanı terk ederek barınma veya gölgelik alanlara doğru hareket edemeyeceğinden genellikle tarım makinelerinin yanında dinlenmeye çalışmaktadırlar. Bu nedenle işverenlerin (tarım aracıları/çiftçi) bir takım çözümler (örneğin; taşınabilir gölgelikler) üretmesi gerekebilir; Tarım işçilerinin molaları için gölgelik alanların sağlanmasının yanı sıra çalışma esnasında güneş çarpması tehlikesine karşı siperlikleri geniş şapkaların sağlanması önerilmektedir.
4. Konaklama:
Mevsimlik gezici tarım işçilerinin konaklama ihtiyaçları bazı bölgelerde çadır yerleşim alanları, bazı bölgelerde depo/dükkan tarzı yapılarve bazı bölgelerde ise tek katlı evler ile giderilmektedir. Çadır yerleşimlerinin çoğunlukla mahalle ve kent merkezinden uzak mekânlara kurulmaları tarım işçileri ve aileleri için izole bir yaşam ortamı anlamına gelmektedir.
İşçilerin ve ailelerin yaşadığı çadır yerleşimleri, genellikle gözden ırak yerlerde, dere ve kanal kenarlarına kurulu olduğundan çocuklar ve yetişkinler için sağlıksız ve tehlikeli koşullar içermektedir. Ayrıca sıcak, soğuk, rüzgâr, yağmur gibi iklim koşullarına maruz kalındığı gibi, aşırı nem, toz, böcek, akrep sokması ve yılan ısırması gibi tehlikeler de mevcuttur. Çocukların temiz olmayan dere ve kanal sularında oynaması ve hatta düşüp boğulması gibi riskler, yaşam ortamlarının insani barınma koşulları içermediğini ortaya çıkarmaktadır. Yaşam ortamlarının güvenliği, çocuklar için temiz ve sağlıklı bir ortam sunulması hem yetişkinler hem de çocuklar için çok önemli bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Çadır yerleşimlerinde sadece birkaç su çeşmesinin olması, çocukların ve kadınların içme ve kullanım suyunu taşımak için önemli miktarda zaman harcamasına neden olmaktadır. Çadırlarda sürekli su temininin olmaması, mutfak, tuvalet ve banyolarda hijyen sorunları yaratmaktadır. Kanalizasyon sisteminin olmaması, bir ya da iki tuvaleti ve banyoyu çok sayıda insanın kullanması yine tarım işçilerinin yaşam koşullarını olumsuz etkileyen faktörler arasındadır. Sosyal olarak izole mekanlar olan çadır yerleşimleri, asgari yaşam koşullarını taşımadığı için hem yetişkinlerin hem de çocukların hayatlarını olumsuz yönde etkilemekte, özellikle de çocukların sağlıklı gelişimi için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Çocukların üretim ve yeniden üretim faaliyetleri için harcadığı zaman bu olumsuz yaşam koşulları nedeniyle artmakta, su taşıyan, ateş yakan, çamaşır yıkayan, yemek yapan ve çocuk bakan çocuklar, bir nevi kendi çocukluklarını yaşamadan, yetişkin olmaya zorlanmaktadır (Tarım Aracıları ve Türkiye’de Tarımsal Üretimde Çocuk İşçiliği-2018).
Önemli bir husus da tarım arazilerinde yoğun zirai ilaçlama yapıldığından dolayı işçilerin barınma alanlarının ekim alanından uzak bir yerde sağlanması gerekmektedir.
5. Ulaşım:
Tarım işçilerinin kamyon, kamyonet, traktör ve pat-pat olarak tabir edilen araçlarla taşınması yasaktır. Mevzuat gereği tarım işçilerinin standartlara uygun bir şekilde servis taşımacılığı belgesi olan otobüs veya minibüslerde taşınmaları gerekmektedir.
Tarım işçilerinin konaklama ve barınma yerlerinin genellikle kent merkezlerinden uzak olması ve bu yerlere ulaşım hizmetlerinin olmayışı, işçileri, birçok ihtiyacı karşılamaları için, tarım aracılarına muhtaç hale getirmektedir. Genellikle kendilerine ait ulaşım aracı olmayan ve herhangi bir yerleşim merkezine kilometrelerce uzakta bulunan işçi aileler, doğum ya da yaralanma gibi acil durumlar dışında yaşanan hastalıklarda tarım aracısının şahsi aracıyla sağlık kurumuna ulaşabilmektelerdir. Bunun dışında, işçi hanelerin yeme-içme gibi gündelik ihtiyaçlarını karşılamak için satış noktalarına ulaşamadığı yörelerde aracılar, belirli tüccarlar veya satıcılarla anlaşarak, çadır yerleşim alanlarına periyodik olarak meyve-sebze, baklagiller, deterjan gibi çeşitli temel ihtiyaçların, kamyonet veya minibüslerle getirilerek satışının yapılmasını sağlamaktadır. İşçiler, ücretlerini iş bitiminden hemen sonra alamadıklarından ve ücretleri dönemsel olarak ödendiğinden, işçilerin yaptığı alışverişler aracının verdiği avansla ya da daha sonra ödemek üzere veresiye olarak karşılanabilmektedir. Bu durum, aracıların işçilerin emeği karşılığında kazandıkları parayı, dolaylı da olsa kullanmaları üzerinden tasarruf sahibi olduklarını göstermektedir (Mevsimlik Gezici Tarım İşçiliği Araştırma Raporu-2014).