Ayrımcılık

İşçiler arasında yaş, cinsiyet, ırk gibi ayrımcılık olmaması hem insani hem yasal açıdan önemlidir !

Ayrımcılığın olmadığı, tüm işçilerin eşit muamele gördüğü, eşit koşullardan faydalandığı ve eşit ücret aldığı iş ortamlarında motivasyon ve verimlilik yüksek olur, ayrıca yoksullukla mücadele konusunda ülkemize katkı sağlanmış olur.

YETİŞKİN – GENÇ

ERKEK – KADIN

YERLİ – YABANCI

EŞİT MUAMELE

EŞİT FIRSATLAR

EŞİT ÜCRET

MOTİVASYON

VERİMLİLİK

YOKSULLUKLA MÜCADELE

 

Image result for empowerment

 

Eşitlik Nedir? Yasalar yönünden insanlar arasında ayrım bulunmamasıdır. Bedensel, ruhsal başkalıkları ne olursa olsun, insanlar arasında toplumsal ve siyasal haklar yönünden ayrım bulunmaması durumudur.

 

Image result for gender equality

 

Cinsiyet Eşitliği Nedir? Farklı cinsiyetlere sahip bireylerin eşit haklara sahip olması demektir. Nasıl farklı milletler, dinler ya da dillere sahip olan insanlar eşitse, farklı cinsiyetlere sahip olan insanlar da eşittir ve eşit haklara sahiptir. Her iki cinsiyetin de tüm kamusal ve özel yaşam alanlarına eşit seviyede katılımı ve bu alanlarda eşit seviyede görünür olması anlamına gelir. Her iki cins hak, özgürlük ve sorumluluk açısından insan” olarak eşittir.

“Toplumsal Cinsiyet” kavramı ise, kadının ve erkeğin sosyal olarak belirlenmiş kişilik özelliklerini, rol ve sorumluluklarını ifade etmektedir. “Toplumsal Cinsiyet” kavramı ise, kadının ve erkeğin sosyal olarak belirlenmiş kişilik özelliklerini, rol ve sorumluluklarını ifade etmektedir. Bu nedenle toplumsal cinsiyet kavramının tanımında biyolojik farklılıklar değil, kadın ve erkek olarak toplumun bizi nasıl gördüğü, nasıl algıladığı, nasıl düşündüğü ve nasıl davranmamızı beklediği ile ilgili değerler, beklentiler, yargılar ve roller bulunmaktadır. Bu nedenle toplumsal cinsiyet kavramının tanımında biyolojik farklılıklar değil, kadın ve erkek olarak toplumun bizi nasıl gördüğü, nasıl algıladığı, nasıl düşündüğü ve nasıl davranmamızı beklediği ile ilgili değerler, beklentiler, yargılar ve roller bulunmaktadır.

Burada üzerinde önemle durulması gereken bir nokta da, cinsiyet ve toplumsal cinsiyet kavramlarının birbirinden tamamen ayrılmasının mümkün olmadığıdır. Çünkü kültürün kadından ve erkekten bekledikleri kadının ve erkeğin fiziksel özelliğine ilişkin gözlemlerden farklı değildir.

Aile yaşamına bakıldığında; kadınlardan eşlerinden şiddet görüyorlarsa bu durumu saklamaları, ev içinde çocuk bakımı, temizlik gibi işlerle ilgilenmeleri beklenmektedir. Evlilik yaşamında ise kadına; erkek çocuk doğurarak statüsünü yükseltmesi gibi roller yüklenmiştir. Erkeklere ise bu alanlarda kadınlara ilişkin belirlenen rollerin tam tersi roller yüklenmektedir. Bunun sonucunda kamusal alanda çalışma ve politika doğal olarak erkek; ev işleri ve aile ile ilgili özel alanlar kadın işi olarak benimsenip uygulanmaktadır.

Tarımda çalışan kadınlara erkek işçiler ile eşit muamele, eşit şartlar ve eşit ücret sağlanmalıdır.